Aslan ve Sessiz Orman
Bir zamanlar, yemyeşil bir vadide büyük bir orman uzanırmış. Bu ormanda yaşayan tüm hayvanlar, Aslan Kral’ın adaletine güvenirmiş. Ormanın güçlü hükümdarı olan aslan, sadece gücüyle değil, aynı zamanda aklı ve merhametiyle de tanınırmış. Her sabah, aslan ormanın en yüksek tepesine çıkar ve ormanına bakarmış. Bu tepe, ona bütün canlıların hayatını gözlemleme fırsatı verirmiş.
Ancak bir sabah, Aslan Kral ormanın çok sessiz olduğunu fark etmiş. Kuşlar ötmüyor, hayvanlar neşe içinde oynamıyormuş. Her şey susmuş gibiymiş. Aslan Kral, bu garip sessizliğin sebebini öğrenmek için yola çıkmış. Ormanın derinliklerine ilerledikçe, hayvanların tedirgin ve korkmuş olduklarını görmüş.
İlk olarak yaşlı kaplumbağaya sormuş: “Ey bilge kaplumbağa, bu sessizliğin sebebi nedir? Ormanımız neden neşesiz?”
Kaplumbağa yavaşça başını kaldırmış ve cevap vermiş: “Kralım, birkaç gündür su kaynaklarımız azaldı, rüzgârlar eskisi gibi serin esmez oldu. Hayvanlar korkuyor; ne olacak bilmiyoruz.”

Aslan Kral bu durumu öğrenince hemen harekete geçmiş. Ormanın dört bir yanını dolaşmış, nehirlerin kuruduğunu, ağaçların yapraklarının sarardığını görmüş. Sadece suyu azalan nehirler değil, rüzgârların getirdiği taze hava da kesilmiş. Aslan, bunun nedenini anlamak için daha derinlere gitmeye karar vermiş.
Sonunda, ormanın en eski ve en büyük ağacının altına varmış. Ormanın ruhu olduğu söylenen bu ağaç, her şeyin merkezindeymiş. Aslan, ağacın kurumuş dallarına bakmış ve kalbinin sıkıştığını hissetmiş. “Senin köklerin kurumuşsa, tüm orman acı çeker,” demiş kendi kendine.
Tam o sırada, ağacın dallarının arasında bir fısıltı duymuş. Küçük bir kuş, ağacın tepesinden aşağıya doğru uçarak ona yaklaşmış. Kuş, titrek bir sesle konuşmuş: “Ey Aslan Kral, ağaç kuruyor çünkü orman dengesini yitirdi. İnsanlar ormanın dışında daha fazla ağaç kesiyor, hayvanlar kaçıyor, su yolları kapanıyor. Eğer bu dengeyi tekrar sağlayamazsak, orman tamamen sessizliğe gömülecek.”
Aslan Kral bu haberi duyunca derin bir üzüntü duymuş. Ama üzüntüsü kısa sürmüş, çünkü kral olarak bir şeyler yapması gerektiğini biliyormuş. Hemen diğer hayvanları toplamış ve ormanın tüm sakinlerine hitap etmiş: “Biz, bu ormanın koruyucularıyız. Birlikte çalışıp ormanımızı eski haline getireceğiz. Su yollarını açacağız, yeni ağaçlar dikeceğiz ve tüm canlılara gereken özeni göstereceğiz. Hep birlikte bu sessizliği bozabiliriz.”
Hayvanlar bir araya gelmiş, aslanın önderliğinde herkes çalışmaya başlamış. Fil, kurumuş dalları kaldırmış, geyikler ve tilkiler su yollarını açmış, kuşlar uzak diyarlardan tohumlar taşımış. Birkaç gün sonra orman yavaş yavaş eski neşesine kavuşmuş. Sular yeniden akmaya başlamış, rüzgâr tatlı esintiler getirmiş.
O günden sonra, Aslan Kral’ın ormanı bir daha hiç susmamış. Hayvanlar, ormanın dengesine ve birlikte çalışmanın gücüne inanmış. Aslan Kral ise her sabah tepesine çıkıp ormanına gururla bakmış; çünkü artık yalnızca gücüyle değil, bilge kararlarıyla da bir kral olduğunu anlamış.
Son.
Bu Masalı Paylaşın: