Bir zamanlar, deniz kenarında küçük bir köyde, fakir bir balıkçı yaşarmış. Her gün denize açılır, avladığı balıklarla geçimini sağlamaya çalışırmış. Balıkçı, iyi kalpli ve çalışkan bir adammış ama karısı oldukça hırslı ve bencillik yaparmış.

Bir gün, balıkçı denizde balık avlarken, oltasına altın bir balık takılmış. Balık, balıkçıya konuşarak, “Beni bırak, sana üç dilek hakkı vereceğim,” demiş. Balıkçı, şaşkınlıkla balığa bakmış ama kararsız kalmış. “Gerçekten mi?” diye sormuş. Balık, “Evet, ama beni bırakman şartıyla,” demiş.

Balıkçı, balığı bırakmaya karar vermiş. “Tamam, seni bırakıyorum. Ama dileklerimi nasıl gerçekleştirebilirim?” diye sormuş. Altın balık, “Her istediğini düşle, ben de onu yerine getireceğim,” demiş. Balıkçı, altın balığı bıraktıktan sonra eve dönmüş ve karısına olanları anlatmış.

Karısı, balığın sunduğu fırsatı duyunca hemen bir hırsla dolmuş. “Neden bizim evimiz büyük değil? Neden zengin değiliz? Hemen balığı çağırmalısın!” demiş. Balıkçı, karısının istekleri üzerine tekrar denize açılmış ve altın balığı çağırmış.

Balık geldiğinde balıkçı, “Karım bir büyük ev istiyor,” demiş. Balık, “Olur, hemen yerine getiririm,” diyerek balıkçıyı gönderip karısının isteğini yerine getirmiş. Balıkçı eve döndüğünde, kocaman bir evle karşılaşmış.

Ama karısı bu sefer daha fazla istemiş. “Bize bir saray yap! Zengin olalım!” demiş. Balıkçı tekrar balığa gitmiş ve karısının isteğini dile getirmiş. Balık, “Olur, hemen,” diyerek balıkçıyı geri göndermiş.

Balıkçı eve döndüğünde, karısının yeni bir sarayda oturduğunu görmüş. Ancak karısı yine mutlu olmamış. “Ben kraliçe olmak istiyorum! Hemen balığı çağırmalısın!” demiş. Balıkçı, bu isteği yerine getirmek için balığa tekrar gitmiş.

Balık, “Bu isteği yerine getirebilir miyim?” diye sormuş ama balıkçı, “Evet,” demiş. Balık, “Olur, ama son isteğini dikkatli seçmelisin,” demiş. Balıkçı eve döndüğünde, karısı, “Kraliçe olacağım, hemen çağır!” diye bağırmış. Balıkçı, altın balığı çağırmış ve karısının dileğini iletmiş.

Balık, balıkçının karısını kraliçe yapmış. Ancak karısı, zamanla daha da hırslılaşmış. Sonunda, “Benim kadar güçlü olan birini istemiyorum. Kendimden daha güçlü birini istiyorum!” demiş. Bu son dileği, altın balığı çok üzmüş.

Balık, balıkçıya dönerek, “Senin karın, tüm dileklerini bana iletti ama bir dilediği şey daha var, onu da kabul etmeli,” demiş. Balıkçı, karısının hırsına dayanamayarak, “Ne olursa olsun, onu kabul etmeyeceğim,” demiş.

Böylece altın balık, balıkçının karısını eski haline, yani yoksul bir kadına çevirmiş. Artık evleri küçük, hayatları zor ama mutlu olmuş. Balıkçı ve karısı, tekrar denize açılmayı öğrenmiş ve birbirlerine olan sevgileri ile yeniden hayat bulmuşlar.

Son.