Büyülü Saatin Sırrı
Bir zamanlar, Avrupa’nın eski ve şirin bir kasabasında yaşayan Emily adında genç bir kız varmış. Emily, antikalarla dolu küçük bir dükkanda çalışırmış. Dükkânın en dikkat çekici eşyası ise bir köşede sessizce duran, eski ve karmaşık görünümlü bir duvar saatiymiş. Kimse bu saatin ne zaman yapıldığını ya da nasıl çalıştığını bilmiyormuş, çünkü saat hiç durmadan yavaşça tıkırdar, fakat hiç zamanı göstermezmiş.
Bir gün Emily, merakına yenik düşerek saatin arkasına bakmaya karar vermiş. Birdenbire, saatin içinden küçük bir anahtar belirmiş. Bu anahtar, saatin tam ortasındaki küçük bir deliğe uymaktaymış. Emily, tereddüt etmeden anahtarı çevirmiş. O anda dükkânın içi hafifçe titremiş ve saatten parlak bir ışık yayılmaya başlamış.
Işığın içinden yaşlı bir adam belirivermiş. “Teşekkür ederim, genç kız,” demiş. “Ben, bu saatin içindeki zamana hapsolmuş bir saat ustasıyım. Yıllardır, doğru kalbi bulana kadar bekledim. Zamanın sırrını ancak zamanı gerçekten anlayan biri çözebilirdi.”
Emily şaşkın ama sakin bir şekilde bakmış. “Peki, şimdi ne olacak?” diye sormuş.
Yaşlı adam, Emily’ye gülümsemiş. “Zamanı kontrol edemezsin, ama onun değerini bilerek yaşarsan, hayatın gerçek anlamını keşfedersin.” Sonra yavaşça kaybolmuş, saat ise o andan itibaren doğru zamanı göstermeye başlamış.
Emily o gün, zamanı doğru kullanmanın ne kadar önemli olduğunu anlamış. O saat artık kasabanın en ünlü parçası olmuş ve her göreni zamanı iyi değerlendirmeye teşvik etmiş.
Son.
Bu Masalı Paylaşın: