Çölün Kalbindeki Gizemli Vaha
Bir zamanlar, büyük bir çölün ortasında Seren adında bir genç yaşarmış. Seren, babasıyla birlikte göçebe bir hayat sürer, her yıl farklı yerlerde su bulmak için yollar kat ederlermiş. Çöl, hem dost hem de düşman gibiymiş; geceleri serin ve dingin, gündüzleri ise kavurucu sıcaklıkla doluymuş. Herkes çölün zorluklarından şikayet ederken, Seren çölün derinliklerinde saklı olan bir sır olduğuna inanırmış.
Bir gün, Seren ve babası, susuzluğun zirvesine ulaştıkları bir yolculukta bir oaza rastlamışlar. Ancak bu oaz diğerlerine hiç benzemiyormuş. Su berrak, ağaçlar yemyeşil ve etrafta kimseler yokmuş. Sanki bu vaha, onlardan başka kimse için görünmezmiş. Babası hemen suya koşup kana kana içmiş ama Seren bir süre geri durmuş. İçine bir şüphe düşmüş; bu kadar mükemmel bir vaha nasıl olur da böylesine gizemli olabilirdi?
Seren, etrafa bakarken vahadan yükselen bir fısıltı duymuş. Bu ses, vahadan değil, suyun altından geliyormuş. “Seren,” demiş fısıltı, “senin aradığın bu değil. Gerçek su, çölün kalbinde saklı.”
Seren, bu sesi duyduğunda içindeki şüphelerin yerini bir merak almış. Babasına dönüp, “Bu vaha bizi yanıltıyor olabilir. Daha derinlerde bir sır var,” demiş. Ancak babası, susuzluktan bitap düştüğü için Seren’in sözlerine kulak asmamış. Bunun üzerine Seren tek başına yola devam etmeye karar vermiş.
Günlerce yol almış, kum fırtınalarının arasında yönünü bulmaya çalışmış. Her adımda, fısıltı ona rehberlik etmiş ve sonunda çölün en derin noktasına varmış. Burada, büyük bir kaya bloğu duruyormuş. Seren, kayanın önünde durmuş ve içinden bir cesaretle kayaya dokunmuş. O anda kaya yavaşça açılmış ve Seren kendini büyülü bir kapının önünde bulmuş.
Kapının ardında, göz alabildiğine uzanan, yemyeşil bir vaha varmış. Ama bu seferki farklıymış. Bu vaha, suyu sadece içmek için değil, aynı zamanda ruhu iyileştirmek için varmış. Seren, vahaya adım attığında birdenbire kendini daha güçlü ve bilge hissetmiş. O an, çölün sırrını çözmüş: Gerçek suyu bulmak için sadece bedensel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda ruhsal bir arayış gerekirmiş.
Seren, bu vahadan aldığı ilhamla geri dönmüş ve babasına gerçek vahayı göstermiş. O günden sonra, Seren’in hikayesi bütün çöl halkına yayılmış. Herkes, Seren’in cesareti ve içgüdüleri sayesinde çölün sırlarını anlamış ve çöl artık onların dostu olmuş.
Son.
Bu Masalı Paylaşın: