Dede Korkut ve Kayıp Irmağın Sırrı
Bir zamanlar, geniş bozkırların tam ortasında, sularıyla obalara hayat veren bir ırmak akarmış. Bu ırmak, hem hayvanları hem de toprağı besler, obanın bereket kaynağı olurmuş. Fakat bir gün, ırmağın suları birden kesilmiş. O günden sonra obanın hayvanları susuz kalmış, topraklar kurumuş. Halk, çaresiz bir şekilde Dede Korkut’a başvurmuş.
“Dede, ırmağımız kurudu. Sularımız geri gelmezse obamız yok olacak. Ne yapacağız?” diye sormuşlar.
Dede Korkut, uzun beyaz sakalını sıvazlamış ve kopuzunu alıp bir ezgi çalmaya başlamış. O ezgiyle birlikte obaya bir sessizlik çökmüş. Bir süre düşündükten sonra Dede Korkut, “Suyun kesildiği yer bir sırdır, oğullarım. Irmağı bulmak için sadece cesaret yetmez; akıl, sabır ve kalbin temizliği de gerekir,” demiş.
Obanın en yiğit gençlerinden Kaya Alp öne çıkmış. “Ben giderim Dede,” demiş, “ırmağın kaynağını bulur, geri getiririm.”
Dede Korkut ona dikkatlice bakmış ve şöyle demiş: “Unutma evlat, yolda karşılaştığın her işaret seni sınayacak. Sabırlı olursan, suyun kaynağını bulursun.”
Kaya Alp, kılıcını kuşanmış ve ırmağın kuruduğu yere doğru yola koyulmuş. Yol boyunca derin vadilerden, sarp kayalıklardan geçmiş. Bir süre sonra, kayalıkların arasında büyük bir taş görmüş. Bu taş, ırmağın önünü tıkamış gibi duruyormuş. Kaya Alp, tüm gücüyle taşı itmiş ama taş yerinden oynamamış. Her defasında daha da çok zorlamış, fakat taş inatla yerinde kalmış.

Tam umutsuzluğa kapılacakken, taşın arkasından bir ses duymuş. Yaşlı bir adam, elinde bastonuyla belirivermiş. “Ey delikanlı,” demiş, “bu taşı yerinden oynatmak istiyorsan sadece gücünü değil, aklını da kullanmalısın. Taşı itmek yerine, onu nasıl hareket ettirebileceğini düşün.”
Kaya Alp, durup düşünmeye başlamış. Sonra aklına Dede Korkut’un öğüdü gelmiş. Etrafına bakmış ve küçük bir suyun taşın altından incecik aktığını fark etmiş. Bu suyun yatağını biraz genişletip taşın altından suyun geçişini sağlamış. Su, taşı zamanla zayıflatmış ve büyük taş yavaşça yerinden oynamış.
Taş yerinden çekilince, ırmağın gürül gürül akmaya başladığını görmüş. Kaya Alp, suyun özgürce akmasını izlerken, gücün değil, sabrın ve aklın galip geldiğini anlamış.
Obasına geri döndüğünde, Dede Korkut onu karşılamış ve şöyle demiş: “Yiğitlik, her zaman kılıç sallamakla olmaz. Bazen en zor iş, sabırla düşünmektir.”
Irmak geri dönmüş, oba yeniden berekete kavuşmuş. O günden sonra, Kaya Alp sadece gücüyle değil, aklı ve sabrıyla da anılır olmuş.
Son.
Bu Masalı Paylaşın: