Vakti zamanında, Oğuz boylarının at koşturduğu, yiğitlerin mertçe savaştığı, obaların ise barış ve bereketle dolup taştığı bir dönemde, Dede Korkut adında bilge bir ozan yaşarmış. Dede Korkut, her biri yiğitliğiyle, ahlakıyla ve cesaretiyle ün salmış kahramanlara yol gösterir, öğütler verirmiş. Halk, onun anlattığı destanlardan güç alır, öğütlerini bir altın kadar değerli bulurmuş.

Bir gün, Oğuz beylerinden Kara Alp, Dede Korkut’un huzuruna çıkmış. Kara Alp, iri yarı, güçlü kuvvetli bir yiğitmiş, ancak genç yaşına rağmen kendine fazla güvenen ve her sorunu bilek gücüyle çözebileceğini düşünen bir adammış. Hızlı davranır, düşünmeden hareket eder, sabrı ise pek bilmezmiş. Babası, Kara Alp’in bu aceleciliğinden endişe duyar, onun olgun bir yiğit olabilmesi için Dede Korkut’un yol göstermesini istermiş.

Kara Alp, Dede Korkut’un karşısına gelip eğilmiş: “Bilge Korkut Ata, bana yol göster. Bir yiğit nasıl olmalı, hangi zorluklarla sınanmalı?” diye sormuş.

Dede Korkut, uzun ak sakalını sıvazlayıp, derin bir nefes almış ve Kara Alp’e bakarak: “Evlat,” demiş, “Bileğin kuvvetli olabilir, kılıcın keskin olabilir ama akıl, sabır ve yüreğin doğruluğu her şeyden evvel gelir. Şimdi seni bir sınava göndereceğim. Eğer bu sınavı başarırsan, gerçek bir yiğit olarak döneceksin. Ama unutma, bu yolculukta sadece bilek gücün değil, yüreğin ve aklın da sınanacak.”

img_8783-1 Dede Korkut’un Öğüdü ve Yiğit Alp’in Sınavı Dede Korkut Hikayeleri

Kara Alp, kendine güvenerek, “Hangi sınav olursa olsun, üstesinden gelirim,” demiş. Dede Korkut gülümsemiş ve ona üç görev vermiş:

“Birincisi, Karanlık Dağ’ın ardındaki devin kalesine git ve onun esir ettiği genç kızları kurtar. Ancak kılıcını çekmeden, yiğitliğini göstermeden bu işi hallet.

İkincisi, Kuru Nehir’i geç, orada yaşayan yaşlı bir çiftçinin kaybolan altın buğday tohumlarını bul. Ancak bu tohumlar sihirlidir, aklınla çözemezsen eline düşmez.

Üçüncüsü, Yalçın Kayalıklar’ın tepesine tırman, oradaki kutsal mağarada yatan Altın Kartal’ın yumurtasını al. Ama kartalı incitmeden bu işi başar.”

Kara Alp, bu görevleri dinleyince içinden, “Bu iş kolay olur,” diye düşünmüş. Hemen atına binip yola çıkmış.

Birinci Görev: Karanlık Dağ’ın Devi

Kara Alp, Karanlık Dağ’a vardığında, devin kalesi gerçekten korkutucuymuş. Kalenin kapıları demirden, duvarları ise taşlardan yapılmış. İçeride esir alınan genç kızlar, devin gazabından korkarak kalede hapsedilmişler. Kara Alp önce kılıcına davranmak istemiş, ancak Dede Korkut’un öğüdünü hatırlamış: “Kılıçsız hallet.”

img_8785-1 Dede Korkut’un Öğüdü ve Yiğit Alp’in Sınavı Dede Korkut Hikayeleri

Bir süre düşündükten sonra, kalenin etrafında devin izlerini aramaya başlamış. Çok geçmeden devin her gece uyumadan önce kendine büyük bir ziyafet çektiğini öğrenmiş. O zaman bir plan yapmış. Devin yiyeceklerine kendi hazırladığı güçlü bir uyku otu karıştırarak, devin derin bir uykuya dalmasını sağlamış. Devin horultuları kaleyi inletecek kadar büyük olunca, Kara Alp gizlice kaleye girip genç kızları serbest bırakmış. Kılıca hiç başvurmadan, zekâsıyla birinci görevi tamamlamış.

İkinci Görev: Kuru Nehir ve Altın Tohumlar

Kara Alp, Kuru Nehir’e ulaştığında, nehrin tamamen kurumuş olduğunu görmüş. Yaşlı çiftçi ona tohumların nehrin altındaki bir mağaraya düştüğünü, ancak mağaranın kapısının her gece farklı bir biçimde gizlendiğini söylemiş.

img_8786-1 Dede Korkut’un Öğüdü ve Yiğit Alp’in Sınavı Dede Korkut Hikayeleri

Kara Alp, sabaha kadar nehrin kenarında oturmuş ve yıldızları izlemiş. Düşünmüş taşınmış ve nehirdeki taşların sıralamasının her sabah güneş doğarken değiştiğini fark etmiş. Taşların değişme hızını çözerek, mağaranın kapısının tam yerini bulmuş ve sabah güneş doğarken taşları doğru sıraya dizip kapıyı açmış. Altın tohumları bulup yaşlı çiftçiye teslim etmiş. Bu görev de zekâsı sayesinde başarıyla tamamlanmış.

Üçüncü Görev: Yalçın Kayalıklar ve Altın Kartal

Son olarak, Kara Alp Yalçın Kayalıklar’a varmış. Zirveye tırmanmış ve kutsal mağaraya girmiş. Mağaranın ortasında Altın Kartal, büyük kanatlarını açmış ve yumurtasını koruyormuş. Kara Alp yumurtayı alıp dönmek için kılıcını çekmiş, ama sonra Dede Korkut’un öğüdünü hatırlamış: “Kartalı incitmeden hallet.”

img_8787-1 Dede Korkut’un Öğüdü ve Yiğit Alp’in Sınavı Dede Korkut Hikayeleri

Kara Alp, kartala yaklaşarak onunla göz göze gelmiş. Kartal, yiğidin niyetini anlamış ve ona doğru yaklaşmış. Kara Alp, kartala saygıyla eğilmiş ve “Sana zarar vermek istemem, yumurtayı alıp halkıma huzur getireceğim,” demiş. Kartal, Kara Alp’in dürüstlüğüne ve cesaretine güvenmiş ve yumurtasını ona vermiş. Kara Alp de saygı içinde kartala zarar vermeden geri dönmüş.

Kara Alp, Dede Korkut’un yanına döndüğünde, bilge ozan ona gülümseyerek bakmış: “Evlat, artık gerçek bir yiğit oldun. Sadece bileğin değil, aklın ve kalbin de sınavlardan geçti. Unutma, yiğitlik yalnızca kılıç kuşanmaktan değil, bilgelikle hareket etmekten geçer.”

Kara Alp, Dede Korkut’un öğütlerini bir ömür boyu hatırlayarak, halkına bilgelikle ve adaletle hizmet etmiş. O günden sonra, adı sadece kuvvetiyle değil, aynı zamanda aklı ve yüreğiyle anılmış.

Son.

Bu Masalı Paylaşın: