Bir varmış, bir yokmuş, derin denizlerin altında saklı bir dünya varmış. Bu dünyanın adı Mavi Rüya Denizi’ymiş. Güneş battıktan sonra, deniz altındaki büyülü canlılar ortaya çıkar ve denizi ışıkla doldururmuş. Mavi Rüya Denizi, her gece uyumakta zorluk çeken çocuklara masmavi rüyalar göndermesiyle ün salmış.

Bu denizin ortasında, suyun yüzeyinden parıldayan bir inci adasında, küçük bir balık yaşarmış. Adı Şila olan bu balık, denizin en meraklısıymış. Şila, geceleri yüzüp dalgaların arasına karışmayı ve suyun yumuşak dokunuşunu hissetmeyi çok severmiş. Ama her şeyden çok, Mavi Rüya Denizi’nin derinliklerindeki rüyaların nasıl oluştuğunu merak edermiş.

Bir gece, Şila denizin altına daha da derinlere yüzmeye karar vermiş. Yüzdükçe suyun rengi koyu maviden masmaviye dönmüş, sonra da yavaşça altın sarısına karışmış. Karşısına dev deniz çiçekleri, mercanlar ve etrafında parlayan minik balıklar çıkmış. Denizin en altına vardığında ise, orada dev bir deniz kabuğu görmüş. Bu kabuk, ışıl ışıl parlıyormuş.

Şila, merakla kabuğa yaklaşmış. Kabuk yavaşça açılmış ve içinden büyülü bir ses duyulmuş: “Hoş geldin Şila. Ben, Mavi Rüyaların koruyucusuyum. Her gece çocuklara huzur dolu rüyalar gönderirim. Ama şimdi, sen de bir rüya yaratacaksın.”

Şila şaşkın ama heyecanlıymış. “Nasıl yapacağım bunu?” diye sormuş.

Kabuk, nazikçe cevap vermiş: “Kalbini dinle. Rüyalar, sevgi ve huzurla dolu kalplerden gelir. Şimdi derin bir nefes al ve hayal kurmaya başla.”

Şila, gözlerini kapatmış ve denizin üstündeki dünyayı hayal etmeye başlamış. Hafif bir esintiyle dalgaların usulca sahile vurduğu, altın kumsalların olduğu bir yer hayal etmiş. Çocuklar, bu kumsalda mutlulukla koşturuyor, ayaklarının altındaki kumun sıcaklığını hissediyormuş. Şila’nın kalbi bu hayal ile dolup taşmış.

Ve işte, o anda Mavi Rüya Denizi parlamaya başlamış. Şila’nın hayal ettiği rüya, denizin büyülü suları tarafından çocuklara gönderilmiş. O gece, yatağında uyuyan tüm çocuklar, deniz kıyısında huzurla dolu bir rüya görmüşler. Dalga sesleriyle sakinleşmiş, yumuşak kumların üstünde keyifle yürümüşler.

Şila, bu deneyimden sonra her gece Mavi Rüya Denizi’nde yüzerek yeni rüyalar yaratmaya başlamış. Her hayalinde, çocuklara yeni masmavi rüyalar göndermiş ve denizin huzurunu onlarla paylaşmış.

O andan sonra, Mavi Rüya Denizi’ndeki her küçük dalga, bir çocuğa tatlı bir rüya taşıyormuş.

Son.