Kurbağa Prens
Bir varmış, bir yokmuş. Günlerden bir gün, güzel bir prenses varmış. Bu prenses, vakit geçirmek için sık sık sarayın bahçesindeki göl kenarına gider ve altın topuyla oynarmış. Bir gün, topunu havaya atıp tutarken yanlışlıkla göle düşürmüş. Gözleri dolu dolu topunun suda kaybolmasını izlerken bir kurbağanın sesi duyulmuş.
Kurbağa, “Neden ağlıyorsun, güzel prenses?” diye sormuş.
Prenses şaşkınlıkla kurbağaya bakmış ve “Altın topum göle düştü. Onu çıkaramayacağım,” demiş.
Kurbağa, “Eğer bana söz verirsen ve benimle arkadaş olursan, topunu geri getirebilirim,” demiş.
Prenses, topunu geri almak uğruna kurbağanın isteğini kabul etmiş. Kurbağa göle dalmış ve kısa sürede prensesin altın topunu çıkarmış. Prenses mutlulukla topunu almış, ama sözünü tutmayarak kurbağayı orada bırakıp saraya geri dönmüş.
Ertesi gün prenses, akşam yemeğindeyken kapıda bir tıkırtı duymuş. Kapıyı açtığında karşısında kurbağayı bulmuş. Kurbağa, “Prenses, sözünü tutacağına dair bana söz vermiştin,” demiş.
Prenses, istemeyerek de olsa kurbağayı içeri almış ve onu sofrada kendisine eşlik etmesine izin vermiş. Gece olunca, kurbağa onun yanında uyumak istemiş. Prenses başlangıçta tiksinse de, sözünü tutmuş ve kurbağayı yanına almış.
Sabah olduğunda, prenses yanındaki kurbağanın aslında yakışıklı bir prens olduğunu görmüş. Prens, “Bir cadı tarafından büyülenmiştim. Sadece gerçek bir dostun bana verdiği sözü tutmasıyla eski halime dönebilirdim,” demiş. Prenses, kurbağaya verdiği sözü tuttuğu için çok mutlu olmuş ve ikisi dost olmuşlar.
Prens ve prenses, kısa sürede çok yakın arkadaş olmuşlar ve zamanla birbirlerine aşık olmuşlar. Birlikte uzun ve mutlu bir yaşam sürmüşler.
Son.
Bu Masalı Paylaşın: