Bir varmış, bir yokmuş, denizlerin derinliklerinde büyüleyici bir sualtı krallığı varmış. Bu krallığın adı AquaMaris’miş ve krallığın en güzel yerinde, inci gibi parlayan bir saray yükselirmiş. Bu sarayın sahibi, Prenses Maris adında cesur ve bilge bir genç kızmış.

Prenses Maris, AquaMaris’in deniz canlılarını, mercanlarını ve sularını korumakla görevliymiş. Her sabah erkenden uyanır, denizin en derin köşelerini ziyaret eder, balinaların şarkılarını dinler ve mercanların sağlığını kontrol edermiş. Deniz halkı onu çok sever, çünkü Maris adaletli, sevgi dolu ve herkesi düşünen bir lidermiş.

Ancak bir gün, krallığın etrafında tuhaf bir şey olmaya başlamış. Deniz suyu bulanıklaşmış, mercanlar solmuş ve bazı deniz canlıları ortadan kaybolmuş. Prenses Maris hemen harekete geçmiş ve halkını korumak için denizin en derin ve karanlık köşelerine gitmeye karar vermiş.

Yanına, en sadık arkadaşı olan denizatı Nara’yı almış. Nara, Prenses Maris’in her zaman yanında olan güvenilir dostuymuş. Birlikte, denizin derinliklerine doğru yol almışlar. Yolculukları sırasında denizanası sürüleriyle, parlak balıklarla ve büyülü yosun tarlalarıyla karşılaşmışlar. Fakat yolun sonunda onları bekleyen karanlık çok daha ürkütücüymüş.

img_8769-1 Prenses Maris ve Denizler Altındaki Krallık Prenses Masalları

Maris, karanlık suların içinde ilerlerken dev bir deniz yılanıyla karşılaşmış. Bu yılan, AquaMaris’in eski düşmanıymış ve karanlık büyülerle denizi zehirliyormuş. Prenses Maris, cesaretini toplayarak deniz yılanının karşısına dikilmiş. “AquaMaris’in huzurunu bozamazsın,” demiş. “Deniz halkı benim korumam altında.”

Yılan, Prenses Maris’in kararlılığını görünce ona bir anlaşma teklif etmiş: “Eğer bu denizleri sonsuza dek terk etmemi istiyorsan, cesaretini ve bilgeliğini kanıtlamalısın. Bir bilmece soracağım, eğer doğru cevabı bulamazsan, denizleri terk etmeyeceğim.”

Prenses Maris hiç tereddüt etmeden kabul etmiş. Yılan ona şu bilmeceyi sormuş: “Ne suyun altında ne de üstünde, ama her yerde bulunur. Ne elle tutulur ne de gözle görülür. Bu nedir?”

Prenses Maris derin bir nefes almış, denizin sakinliğini hissetmiş ve düşünmüş. Sonra gülümseyerek cevap vermiş: “Cevap, sevgi. Su gibi her yeri doldurur, gözle görülmez ama hissedilir. Sevgi her şeyin kalbindedir.”

Yılan, Maris’in doğru cevabı bulmasına hayran kalmış ve verdiği sözü tutarak denizleri terk etmiş. AquaMaris krallığı tekrar aydınlanmış, mercanlar eski canlılığına kavuşmuş ve deniz halkı huzura ermiş.

Prenses Maris, halkının sevgisi ve sadakati sayesinde denizlerin en bilge lideri olarak hüküm sürmeye devam etmiş. Herkes, onun cesareti ve bilgeliğiyle denizlerin sonsuz güzellikte kalacağını bilirmiş.

Son.

Bu Masalı Paylaşın: